Ölüm Döşeğinde Pişmanlık – 15 Kasım 2023
Avusturyalı Bronnie Ware, ölmek üzere olan hastaların son haftalarına refakat eden bir hemşire, ölmek üzere olanların en çok pişman olduğu 5 konuyu ve tecrübelerini bir kitapta derlemiş. Yani ölmek üzere olan hastaların son birkaç haftasına refakat etmiş.
Avusturyalı Bronnie Ware, ölmek üzere olan hastaların son haftalarına refakat eden bir hemşire, ölmek üzere olanların en çok pişman olduğu 5 konuyu ve tecrübelerini bir kitapta derlemiş.
Yani ölmek üzere olan hastaların son birkaç haftasına refakat etmiş.
Bir anlamda, birçok insanın hayatının son faslına hangi duygu ve düşüncelerin damgasını vurduğuna uzun yıllar tanık olmuş.
O kadar çok keşke biriktirmiş ki insanlar, sizde kendinizi bulacaksınız bu keşkeler içinde...
1. “Keşke kendi hayatımı yaşama cesaretini gösterebilseydim"“Hayatının noktalanmak üzere olduğunu anlayan insanın, birçok hayalinin gerçekleşmediğini görmesi kolaylaşıyor. Benim refakat ettiğim, ölmek üzere olan hastaların çoğu, hayallerinin yarısını bile gerçekleştirememişti ve hepsi bunun en büyük sorumlusunun kendisi olduğunun farkında olarak hayata veda etti. Çünkü her biri çeşitli nedenlerden ötürü, kendi istedikleri hayatı yaşayacakları yerde başkalarının onlardan beklediği hayatı yaşamıştı.”
2. “Keşke o kadar çok çalışmasaydım”“Ölümüne refakat ettiğim bütün erkek hastalarımın pişman olduğu ortak şey vardı. Hepsi evlatlarının çocukluk dönemini kaçırdıkları ve karısına daha fazla zaman ayıramadığı için pişmanlık duyuyordu. Gerçi kadınlar da aynı pişmanlığı dile getiriyordu ama çoğu ileri yaşlarda olduğu için, bu kadınların çok azı hayatı boyunca tam mesaili bir işte çalışmıştı. Ama erkekler istisnasız, iş dünyasının tekdüzeliği içinde o kadar çok zaman geçirdiği için pişmandı.”
3. "Keşke duygularımı açıklama cesareti gösterebilseydim”“İlgilendiğim birçok kişi, hayatı boyunca durup dururken 'ortamın ahengini bozmamak' adına duygularını bastırmış. O nedenle de ortalama bir mutluluk yakalayabilmişler ama hiçbir zaman olmak istedikleri kişi olamamışlardı. Ve bence yakalandıkları birçok hastalığa da işte bu hayata küskünlük ve memnuniyetsizlik sebebiyet vermişti.”
4. ”Keşke arkadaşlarımla daha fazla görüşseydim”“Hastalarımın büyük bir kısmı, hayatlarının son haftasında sahip oldukları arkadaşlıkların ne kadar değerli olduğunu anladılar. Ama hemen hepsinin hayatı o kadar yoğun bir tempo ile geçmişti ki arkadaşlarını yıllar boyunca ihmal etmiş ve çoğu ile iletişimi kaybetmişlerdi. Ve maalesef birçoğuna, hayatına nokta koymadan önce eski arkadaşlarına ulaşmak ve onları bir kez daha görmek kısmet olmadı. Tecrübelerime dayanarak şunu kesinlikle söyleyebilirim: Ölmek üzere olan her insan, eski arkadaşlarını özlüyor.”
5. “Keşke daha mutlu olmama izin verseydim”“Birçok insan hayatının son evresinde aslında ‘mutluluk’un kişisel bir tercih olduğunun farkına varıyor. Oysa insanlar hayatları boyunca mutluluğu keşfetmek yerine, eski alışkanlık ve kalıpları devam ettirerek yaşıyor. Değişim korkusu insanları kendi kendilerini aldatmaya kadar götürüyor ve birçok kişi, sürdürdüğü hayattan mutlu olduğuna hem çevresini hem de kendini inandırıyor. Hem de içlerinde bir yerlerde, bütün kalbiyle gülmek ve yeniden hayattan tat almak için büyük bir özlem duymalarına rağmen.” Veeee keşkeler keşkeler * Keşke vücuduma daha iyi baksaydım. * Keşke daha doğru yaşamaya cesaret edebilseydim. * Keşke duygularımı ifade edecek cesaretim olsaydı. Keşke daha çok “Seni seviyorum” deseydim. * Keşke kin tutmayı bıraksaydım. * Keşke işi işte bıraksaydım ve aileme daha çok zaman ayırsaydım. * Keşke arkadaşlarımla daha çok iletişim halinde kalsaydım. * Keşke çatışmalarda daha iyi bir insan olsaydım. * Keşke mutluluğun bir seçim olduğunu çok daha erken anlasaydım. * Keşke hayallerimin peşinden koşsaydım ... Mezar ziyaretinde tanık oluruz insanların öldüğüne, ama hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşamımıza geri döneriz. Oysa biliriz ve eminliğinden şüphe duymayız öleceğimizin, sonumuzu bile bile yaşarız. Hır gür içerisinde yaşayıp keşkeler götürürüz mezara... Ölemeyecek gibi yaşarız. Fakat, ölüm her an soğuk yüzünü hiçbir ayrım gözetmeden hatırlatır. Ölmeyecek gibi kırar, incitiriz. Sanki ölüm kapımızı çalmayacakmış gibi... Ölçülerimiz olmalı hayata, yaşama, insana, aileye, dosta, evlada, çevreye herşeye karşı bunları zamanında yapmalıyız, zamanında yerine getirmeliyiz ... Öyle insanların yanında olun ki onlarla aynı fotoğraf karesinde olduğunuz için şükreden ! Öyle insanlara karşı durun, uzak durun ki o fotoğraf karesinde olmadığınıza şükredin! Öyle bir zaman gelir ki O gün birlikte çektirdiğin fotoğraf karesinde, keşke olmasaydım dersin. Konuşmaya değer insanlarla konuşmazsan, konuşmaya değmez insanlarla konuşursan kelimeleri yitirirsin! Keşkeler biriktirmeyin. Her anınızı dolu dolu yaşayın. Ve öyle insanlar yetiştirin ki varlığıyla her an şükredeceğiniz Ve öyle dostlar edinin ki iyiki var diyeceğiniz Ve öyle anılar biriktirin ki herkes te sizin için iyi ki var desin. Sen öyle biri ol ki, Ne insanları, Ne de kelimeleri yitir !... Veee önemli küçük bir not;
Biz hayattayken bize, yüzümüze, yüreğimize söyleyin o güzel sözleri, biz öldükten sonra resmimizi paylaşıp altına destan yazmak yerine ... Ömrünüzün her günü güzel olsun Sevgiler ...Köşe Yazısı: Fethiye YILDIRIM