Köşe Yazısı: DR. İlker EMİRCAN
Bir protein türü olan kolajen, vücudumuzda doğal olarak bulunan, bağ dokusu hücresi olan fibroblastlar tarafından üretilen önemli bir proteindir. Vücudumuzdaki proteinlerin en büyük çoğunluğu kolajenden meydana gelir. Deri, eklem, kemik, bağ dokular dahil birçok dokuda bulunan kolajen, bağ dokularını güçlendirir, cilde sıkılık ve esneklik kazandırır. Vücutta yaklaşık olarak 16 farklı kolajen tipi bulunmaktadır. Kolajen insan vücudundaki tüm proteinlerin üçte birini oluşturur. Yaşlanma, sigara kullanımı, hava kirliliği, stres, sedanter yaşam tarzı, vücuttaki kolajen miktarının azalmasına yol açar. Bu durum ciltte solukluk kuruluk, sarkma ve kırışıklıklara yol açar.
Vücudumuzda doğal olarak 19 çeşit kolajen türü bulunur. Her bir kolajen tipinin görevi farklıdır. En sık görülen kolajen türleri; Tip 1, Tip 2, Tip 3 ve Tip 4 kolajendir. Vücuttaki doğal kolajen, %90’ ı Tip 1, Tip 2 ve Tip 3 kolajendir. Ciltte Tip 1 ve Tip 3 kolajen çoğunluktayken, eklemlerde tip2 kolajen miktarı fazladır.
• Tip 1 Kolajen: Vücudumuzda %90 oranında bulunan kolajen türüdür. Kemik, kıkırdak, tendon, diş ve cilt yapısının oluşumunda görev alır. Yaraların iyileşmesinde, doku onarımında ve cildin sıkılaşarak elastikiyet kazanmasında önemlidir.
• Tip 2 Kolajen: Kıkırdak dokuların %50-60’ını oluşturur. Eklem sağlığı ve kıkırdak oluşumunda rol oynar. Kırıkların daha hızlı iyileşmesinde ve romatizmal hastalık tedavisinde bu kolajen daha cok önemlidir.
• Tip 3 Kolajen: Organları ve cildi oluşturun hücrelerin dışı matriksindeki ana bileşenlerdendir. Kasları, organları, damarları ve cildi destekler. Saç, tırnak ve cilt sağlığı için Tip 1 kolajen ile birlikte kullanılmalıdır.
• Tip 4 Kolajen: Cildin alt katmanlarında bulunur. Ciltte sıvı filtrasyonuna yardımcı olur. Sindirim ve solunum organlarının yüzey oluşumunda rol oynar.
• Cilt dokusunun esnekliğini arttırır. Cildin doğal nem dengesini sağlayarak cilt kuruluğunu düzeltir. Saç, diş ve tırnakları güçlendirerek kırılma ve dökülmesini azaltır. Ciltteki yaşlanma çizgilerini, kırışıklıkları selülitleri azaltır.
• Kemik ve eklem yoğunluğunu arttırır. Bağ dokuları güçlendirerek sakatlanmaları önlemeye yardımcı olur. Eklem ağrılarını azaltır. Kırıklarda iyileşmeyi hızlandırır. Tendonları ve kas dokusunu destekler.
• İştahı azaltarak kilo kontrolüne ve sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olur.
• Beyin, bağırsak ve kalp damar sağlığını korumada destekleyici rol oynar.
• Kolajen gözde kornea sağlığına direkt olarak etkilidir ve göz sağlığına destek olur.
• Damarlarda kan akışını arttırarak damar sağlığının korunmasına yardımcı olur.
• Sindirim sisteminin sağlığını destekler. Huzursuz barsak sendromu (Hassas barsak- İBS) gibi bağırsak hastalıklarının tedavisinde hekim onayıyla kullanılabilir.
• Tokluk hissi oluşturarak kilo kontrolü sağlayabilir
Kolajen eksikliğinde pek çok olumsuz durum ortaya çıkabilir.
• Ciltte kuruluk, kırışıklık, sarkma, solgun görünüm, göz cevresi koyu halka görünümü ve göz yuvalarında çukurlaşma, ciltte portakal kabuğu görünümünde selülit oluşumları
• Tırnaklarda güçsüzlük, kırılma, saçlarda dökülme, cansızlaşma ve kuruluk.
• Kemik ve kıkırdak yapısında yıpranma, güçsüzlük. Kırıkların daha geç iyileşmesi.
• Eklem ağrıları ve romatizmal hastalıklar.
• Kas dokusu kütlesinde azalma, kas güçsüzlüğü
• Vücutta geç iyileşen ve sebepsiz oluşan morarmalar.
• Yorgunluğa bağlı hareket kaybı, çabuk yorulma.
• Spor yaralanmalarında artış ve geç iyileşme.
Aşağıda belirtilen gıdalar yiyecekler doğrudan kolajen ihtiva etmez. Ancak aminoasit içerdikleri için kolajen üretimini aktive ederler.
• Narenciye çeşitleri
• Ispanak, pırasa, maydanoz, sarımsak, soğan, karnabahar, lahana brokoli karalahana gibi sebzeler
• Yumurtanın özellikle beyazı
• Buğday tohumu
• Süt ve süt ürünleri (yoğurt, lor peyniri, süzme peynir)
• Sakatatlar, kemikli etler, tavuk derisi, Tavuk, kemik, ilik suyu
• Kakao tozu
• Kaju
• Mercimek
• Kırmızı kapya biber, çilek, böğürtlen, ahududu, pancar, elma, kiraz gibi meyveler.
Vücudumuz kolajeni doğal olarak üretir ama yaşla birlikte özellikle 30 yaş sonrası kolajen üretimi azalmaya başlar ve bu nedenle dışarıdan kolajen takviyesi gerekebilir. Bu noktada hayvanların kolajen zengin dokularından elde edilmiş kolajen peptid takviyeleri kullanılabilmektedir. Kolajen peptidler,%100 doğal (saf) hayvansal kaynaklardan elde edilen saf proteinlerdir. Kolajen peptidlerin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından güvenli olduğu açıklanmıştır. Doğal bir protein olan kolajenin sağlıklı kişilerde organlara zarar verdiğine dair bir araştırma bulunmamaktadır. Ancak böbrek ve karaciğer gibi organlarında hastalık olan bireylerin veya protein yönünden düşük miktarda beslenmesi gereken kişilerin kolajen kullanması doktor kontrolünde olmalıdır.
Aşağıda belirtilen popülasyonlarda yeterli bilimsel çalışma yoktur. Bu nedenle bu bireylere doktor kontrolünde kolajen verilmelidir.
• Hamile ve emziren kadınlar
• Kronik böbrek ve karaciğer hastalığı olanlar
• Düzenli ilaç kullananan bireyler
• Protein yönünden dikkatli beslenmesi gereken bireyler (böbrek, gut hastalığı benzeri)
Klinik çalışmalara göre kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay süre ile kullanılması gerekir. Kolajen takviyeleri özellikle 30 yaş üzeri bireylerde önerilmektedir. 30-50 yaş arasında yılda 2 kez üçer aylık kürler, 60 yaş üzerinde ise yılda 3 kez 3 aylık kürler önerilmektedir.
Kolajen tedavisinin 5. veya 6. haftalarında kolajen etkisi görülmeye başlar. Ancak kolajen takviyesi bırakıldığı taktirde ortalama olarak etkiler ortalama 3 hafta süre içinde kaybolmaya başlar.
Kolajen takviyeleri tablet, kapsül, toz, sıvı veya sakız formunda olabilir. Sindirim sisteminde amino-asitlere parçalanarak kana karışan kolajenin en iyi emilim gösteren türü hidrolize kolajen peptiddir. Cilde daha hızlı nüfuz eder ve ciltteki kolajeni oluşturan fibroblast hücreleri uyarır. Biyoyararlanımı yüksektir. Kullanılacak kolajenin partikül boyu küçük olanlar vücut tarafından kolay emilim göstererek cilde daha hızlı ve daha etkili nüfuz eder. Hidrolize peptid kolajen takviyesi en az 2 gram olmalıdır. Uzmanlar tarafından önerilen günlük kolajen miktarı ortalama 5 mg’dır. Proteinleri oluşturan glisin ve prolin aminoasitleri açısından zengin olan sığır kolajeninden üretilmiş bir takviye tercih edilebilir. Özellikle C vitamini ile birlikte alınması kolajen etkinliğini artırır.
GÜNCEL
03 Aralık 2024EĞİTİM
03 Aralık 2024EĞİTİM
03 Aralık 2024GÜNCEL
03 Aralık 2024GÜNCEL
03 Aralık 2024GÜNCEL
03 Aralık 2024GÜNCEL
03 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.