Türkiye’de arabesk müzik denince adı en önde gelenlerden oldu. Sesi ve tarzıyla müzik dünyasına damgasını vurdu. Şarkıları kimi zaman sevenlere tercüman oldu. Kimi zaman ise söylenmek istenenler onun sözleriyle muhatabına aktarıldı.
Onu bir kez olsun görmek için bazen yüz binler konserlerine koştu. Ulaşamayan sayısız hayranı ise filmlerine akın etti.
Ferdi Tayfur’un tavrına, duygusuna ve şarkılarına hayran olan milyonlar artık, hayatlarındaki bir parçayı hatıralarına gömmeye hazırlanıyor.
Ferdi Tayfur kimdir?
Adana’da 15 Kasım 1945’te dünyaya gelen, tam adı Ferdi Tayfur Turanbayburt olan sanatçıya adını dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur’un hayranı babası Cumali Bey koydu.
Babasının vefatıyla eğitim hayatı sona eren, annesi tekrar evlenen ve okumak istemesine rağmen yaşadığı yoksul ve trajik hayat nedeniyle imkan bulamayan Tayfur, çocukluk yıllarında üvey babasının şekerci dükkanında çıraklık yaptı.
Okumayı iş hayatında öğrenen sanatçı, daha sonra çiftlikte çalışarak ailesinin geçimine katkıda bulunmaya başladı, aynı yıllarda düğünlerde şarkı söyledi.
Adana Radyosu’nun müzik yarışmasına katıldı
Bir yerel gazetede ilanını gördüğü Adana Radyosunun müzik yarışmasına katılarak ikinci olan sanatçı, üvey babasının engellemesine rağmen İstanbul’a gelerek Lunapark Gazinosu’nda iş buldu ve Nurten İnnap ile bağlama çalmaya başladı.
Leyla adlı ilk plağını dolduran ve bu plaktan 500 lira kazanan Ferdi Tayfur, 1968’te Seda Plak ile iki plaklık anlaşma yaptı. Beklenen ilgiyi göremeyen sanatçı, Adana’ya döndü ve çiftlikteki işlerin başına geçti.
Bu yıllarda müzik çalışmalarını da sürdüren sanatçının üç yıl aranın ardından “Huzurum Kalmadı” adlı plakı yayınlandı. Görsev Plak adına yaptığı “Kır Çiçekleri” adlı 45’lik ile 1973’te ilgi gören sanatçı, 1974’te ise “Bana Gerçekleri Söyle” adlı 45’lik ile adını duyurdu.
“Çeşme” şarkısıyla geniş bir hayran kitlesine kavuştu
Ferdi Tayfur, 1975’te Elenor Plak’a transfer olarak “Bırak Şu Gurbeti” ile “Çeşme” şarkılarıyla geniş bir hayran kitlesine kavuştu ve adını tüm ülkeye duyurdu.
İlk plağı beklenenden daha çok satılan fakat maddi sıkıntılar nedeniyle Elenor Plak’ın sahibi Atilla Alpsakarya’nın girişimiyle bestelediği iki şarkı Gülden Karaböcek’e satılan sanatçı, asıl çıkışını “Çeşme” şarkısı ile yakaladı. Aynı isimle Necla Nazır ile başrolünde oynadığı 1976 yapımı ilk sinema filmi vizyona girdi ve filmi 12 milyon kişi izledi.
Tayfur’un 1992’de çıkan “Prangalar” albümü 5 milyon rakamıyla Türkiye’nin en çok satan albümlerinden biri oldu. Konserlerde hayranlarıyla buluşan Tayfur’un 1993’te Gülhane Parkı’nda verdiği konserde dönemin rekoru kırılarak 200 bin kişi katıldı.
Sanatçının 16-17 yaşlarındayken birlikte yaşadığı bir kadından Timur adında bir oğlu vardı. Zeliha Hanım ile mütevazı bir törenle 1974’te dünya evine girdi. Resmi nikahlı ilk ve tek eşi olan Zeliha Hanım’dan Tuğba ve Funda adında iki kızı oldu.
Yaklaşık 30 yıldır birlikte yaşadığı 2007’de ayrıldığı sinema oyuncusu Necla Nazır’dan ise Tuğçe adında bir kızı oldu. Necla Nazır ile birlikteyken de sanatçının Habibe Ümyani Demir’den Ferdi Taha adında bir çocuğu daha dünyaya geldi. Tayfur, uzun yıllar sonra 2010’da yeniden ilk eşi Zeliha Turanbayburt ile beraber yaşamaya başladı.
Yaşantısını uzun süredir Marmaris’te sürdürmekte olan sanatçı, 2 Ocak 2025’te Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Müzik hayatı boyunca 9 Altın Plak ödülünün yanı sıra çok sayıda kurum ve kuruluş tarafından en iyi şarkıcı ve onur ödüllerine layık görüldü.
Arabesk müziğin sevilen ismi Ferdi Tayfur, seslendirdiği “İçim Yanar“, “Bana Sor“, “Yaktı Beni“, “Hatıran Yeter”, “Ben de Özledim”, “Sabahçı Kahvesi”, “Merak Etme Sen” ve “Benim Gibi Sevenler” gibi pek çok şarkısının yanı sıra imza attığı onlarca albümü ve rol aldığı sinema filmleriyle de hayranlarının beğenisini topladı.
Vefatıyla sevenlerini ve sanat camiasını yasa boğan Ferdi Tayfur için ilk tören AKM’de düzenlendi.
Ardından Tayfur’un naaşı Barbaros Hayrettin Paşa Camii’ne götürüldü.
Usta sanatçının hayranları törene saatler kala AKM’nin önünde toplandılar.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN: RAHMETLE YAD EDİYORUM
“Ferdi Tayfur hayatıyla, duruşuyla, müziğiyle, milli duruşuyla en müstesna sanatçılardan biriydi. Sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ferdi Tayfur’u rahmetle yad ediyorum.”
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY: BÜYÜK BİR İSMİ KAYBETTİK
“Arabesk kültürünün insanımızda bu denli kabul görmesi ve içinden Ferdi Tayfur’u alıp bir yere koyması. Bu aziz millet herkesi ailesinden biri gibi kabul görmez. Beğeni gelir geçer. Herkese nasip olmuyor. Sesi güzeldi ama insanlığı halkı ve sevenleri karşısında duruşu güzeldi. Zira albümleri ve konserleri rekor kıran bir sanatçıya çok farklı ünvanlar verilebilirdi ama milletimiz ona Ferdi Baba diye seslendi. İsmin ağırlığının her şeyin ötesine geçtiği çok çok önemli sanatçımızı burada uğurluyoruz. Bu devrin insanları kendi iç dünyalarını, acılarını kendi sözleriyle şarkılarıyla dışarı vurmuşlardı. Ve onu içselleştirmiş, ailelerinden biri gibi kabullenmişti. Bu kadar sade, bir bu kadar da büyük bir ismi kaybettik. Başta sanat dünyası olmak üzere, ailesinin halkımızın başı sağ olsun. Mekanı cennet olsun.”
İBRAHİM TATLISES: ARABESKİN PRENSİNİ KAYBETTİK
İbrahim Tatlıses: Arabeskin prensini kaybettik. Çok ekmeğini yedim. Türkiye’nin başı sağolsun. Bu kalabalık bir şey değil. Yağmur var, yıkılırdı burası.
ORHAN GENCEBAY: BİR BİRİMİZİ ÇOK SEVİYORDUK
Orhan Gencebay: Sevgili kardeşim şu anda son yolculuğuna çıkıyor. Fakat bu dünyada kim ne yaptıysa iyi yapmalı diyoruz ya. O dünyadaki görevini en iyi şekilde yaptı. Onu sevenleri iyi anladı. Kimseye nasip olmayan ilgi ve sevgiyle karşılandı. Çünkü o kadar güzel çalışmalar yaptı ki. 60’ların sonundan itibaren. Ben 69’un sonunda halkımızın takdiriyle tanınmış biriydim. Fakat 75 yılında Çeşme ile halkımız Ferdi’ye büyük ilgi gösterdi. Bizi 70’lerde öyle bir hale getirdiler ki Ferdici Orhancı diye.
70’li yıllar çok zor yıllardı bizi de ayırmışlardı. Ama biz birbirimizi çok seviyorduk. Aramızı açmak için çok yalan söylüyorlardı. Haberi yeğeninden aldım. O benim sevgili kardeşim. Hz. Mevlana der ki Bu dünyada iki alem vardır Maddi ve manevi alem. Maddi alemde her şey elle tutulur.
Çok yakın iki dosttuk
Şu anda 38 derece ateşim var özür diliyorum karşınıza bu şekilde çıktım. Sevgili kardeşimizi uğurlamaya gelmemiz birinci görevimizdi. Sanatı sanatçı yapar. Bizler alkışlarla yüceliyoruz tabii ki ama emeğin karşılığı olarak bunu yaparsak her şey daha iyi olacak.
‘SON GÖRÜŞMEMİZ 1 HAFTA ÖNCEYDİ’
Törene katılan Ahmet Selçuk İlkan Ferdi Tayfur’u anlattı:
“Dünyanın en güzel sözlerini bulabilsem de söylesem. Bütün ülkemin insanlarına abi, kardeş oldu. Sonunda herkesin Ferdi Babası oldu. Hayatta iki açlığı vardı. En sakin zamanlarında Ah bir babam olsaydı, baba diyebilseydim. Ah bir öğretmenim olsaydı öğretmenim diyebilseydi. Allah ona öyle bir şey bahşetti ki o herkese Baba, öğretmen oldu. Kuşaktan kuşağa giden ender isimlerden biriydi.
Onu en güzel anılarla anmak istiyoruz. Hocalar bize birkaç gün önce taburcu olabileceğini söylemişlerdi. İstanbul‘a döndüğümde onu Regaip günü kaybettik.
Son görüşmemiz 1 hafta öncesiydi. Ama orada bütün sanatçı dostlarına selamlarını söyledi. Yeniden belki şarkılar yapabilecektik. Geleceğe hayaller kuruyorduk… Biraz sessizce, masum, az konuşan biriydi. Gelecek günlerin daha iyi olacağını söyledi.
Milyonlarca kalabalık görmüş bir insandı öyle bir kompleksi yoktu. Sadece şarkılarıyla kalabalığa seslenmeyi istiyordu. ”
GÖKHAN GÜNEY: ÇOK BÜYÜK BİRİ
“Çok üzgünüm. Biz bu işe başlarken onun yaptıklarıyla beslendik. Onunla çalıştım. Çok güzel bir insan. Rahmetli Zeki Müren’in bir sözü var. Tayfur İzmir’de sahneye çıktığı zaman binecek taksi, dolmuş bulamadığını söylemişti. Ne kadar sevilen bir insan olduğunu anlatmıştı. Çok büyük biri. Ama maalesef öldükten sonra kıymeti anlaşılıyor. Kitlesi hep vardı.”
Ferdi Tayfur’un berberi Bülent Avcı, usta sanatçı ile anılarından bahsetti:
“Türkiye bir ekolünü kaybetti. Biz onun filmleriyle büyüdük. Ferdi abinin 34 filmini ezbere biliyorum. Benim dükkanıma gidip geliyordu. Çeşitli kanallarda birlikte çıktık. Bana evlat derdi. Sen de mi Leyla’yı Türkiye’de bir sen bir de ben okurum derdi.”
AİLE MEZARLIĞINA DEFNEDİLDİ
Ferdi Tayfur’un naaşı ikindide Barbaros Hayrettin Paşa Camisi’ne götürüldü. Camideki törene MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı.
Güncel İzmir Gazetesi
News
