Egeli Bilim İnsanı Doç. Dr. Özşaker’in Projesine TÜBİTAK’tan Destek Geldi

EGE Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Esma Özşaker’in yürütücülüğünü yaptığı “Hepatobiliyer Cerrahi Hastalarında Ameliyat Öncesi ve Sonrası Kaygı ile Ameliyat Sonrası İyileşme Kalitesi Arasındaki İlişki” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002 B Acil Destek Modülü programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

EGE Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Esma Özşaker’in yürütücülüğünü yaptığı “Hepatobiliyer Cerrahi Hastalarında Ameliyat Öncesi ve Sonrası Kaygı ile Ameliyat Sonrası İyileşme Kalitesi Arasındaki İlişki” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002 B Acil Destek Modülü programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Proje ile hepatobiliyer cerrahi hastalarında ameliyat öncesi ve sonrası kaygı ile ameliyat sonrası iyileşme kalitesi arasındaki ilişki incelendi. Projeyi gerçekleştiren ekibi tebrik ederek başarılar dileyen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinin, tam akredite, öğrenci odaklı bir araştırma üniversitesi olduğunu, bilim insanları tarafından hazırlanan nitelikli projelerin başta TÜBİTAK olmak üzere ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından destek görmeye devam ettiğini söyledi.   Yürütülen çalışma ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Esma Özşaker, “Hasta olmak, biyolojik, psikolojik, sosyal, ekonomik birçok faktörü etkileyen tıbbi açıdan fizyolojik denge durumunun bozulmasını kapsayan bir yaşam krizi olarak değerlendirilir. Fiziksel hastalığın getirdiği engellemeler, çaresizlik, yeterliliğin kaybı endişesi, vücut organ ve bölgelerinin zedeleneceği endişesi, ölüm korkusu, hastalığa yüklenen anlam kişinin yaşadığı anksiyetenin şiddetini etkiler. Ameliyat öncesi anksiyete, cerrahi işlem planlanan hastaların yüzde 80 ile yüzde 92’sinin yaşadığı yaygın psikolojik ve fizyolojik bileşenleri olan bir sendromdur.   Yapılan araştırmalar ameliyat olacak hastaların orta düzeyden panik derecesine varabilen kaygı yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Ameliyat öncesi yüksek düzey anksiyete yaşayan hastalarda, ameliyat sonrası dönemde yüksek düzeyde ağrı insidansı, immün sistemde zayıflama ve enfeksiyon riskinde artma, analjezik kullanımında artma, yara iyileşmesinde gecikme, pesimist ruh hali ve uzun süreli hastanede yatış gibi olumsuz etkiler izlenir.   Ameliyat öncesi anksiyete ameliyat sonrası erken iyileşmeyi önemli ölçüde etkileyebilir. Yaşanabilecek tüm bu olumsuzluklar hastanın hastanede yatış süresini uzatmakta ve maliyeti artırmaktadır. Ayrıca ameliyat sonrası yatış süresinin uzamasına bağlı hasta bakım ve tedavi kalitesinde azalma ve sağlık profesyonellerinde tükenmişlik ortaya çıkabilecek ikincil sorunlardır” diye konuştu. Araştırma evreninin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Kliniğinde yatış yapan hepatobiliyer cerrahi hastalarının oluşturduğunu ifade eden Doç. Dr. Esma Özşaker, “Veriler Ocak-Eylül 2023 tarihleri arasında, hastaların sosyodemografik bilgilerini ve ameliyat ile ilgili bilgileri içeren toplan 24 sorudan oluşan Hasta Tanıtım Formu, STAI-Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği ve İyileşme Kalitesi-40 Ölçeği (QoR-40) kullanılarak toplanacaktır. Araştırmaya katılmaya gönüllü hastalara ameliyat öncesi çalışmanın amacı ve formların doldurulması ile ilgili açıklamalar yapıldıktan sonra, ameliyat öncesi ve sonrası belirli sürelerde yüz yüze görüşülerek formlar doldurulacaktır. Çalışmada sonucunda; ameliyat öncesi hastaların durumluk kaygı düzeyleri ve sürekli kaygı düzeyleri; ameliyat sonrası hastaların durumluk kaygı düzeyleri ve iyileşme düzeyleri; ameliyat öncesi durumluk kaygı ile ameliyat sonrası durumluk kaygı ve iyileşme düzeyleri arasındaki ilişki; ameliyat öncesi sürekli kaygı ile ameliyat sonrası durumluk kaygı ve iyileşme düzeyleri arasındaki ilişki; ameliyat sonrası durumluk kaygı ile iyileşme düzeyi arasındaki ilişki; hastaların tanımlayıcı özelliklerine göre ameliyat öncesi ve sonrası durumluk-sürekli kaygı ve iyileşme düzeyleri arasında istatistiksel fark olup olmadığı incelenecektir. Hepatobiliyer cerrahi hastalarında kaygı düzeylerinin tanımlanması ve ameliyat sonrası iyileşme kalitesi ile ilişkisinin belirlenmesi hasta bakım kalitesinin arttırılmasında önemli rol oynayacağı ve bu alanda yapılacak çalışmalara yol gösterici olacağı düşünülmektedir” dedi.