DOLAR 34,7394 0.06%
EURO 36,5742 0.22%
ALTIN 2.958,030,50
BITCOIN 3303017-1,41%
İzmir
11°

PARÇALI BULUTLU

06:34

İMSAK'A KALAN SÜRE

Editör

Editör

22 Ekim 2024 Salı

TİHEK’ten, “haşemayla havuza girme engeline” son 3 yılda 10 ihlal kararı

TİHEK’ten, “haşemayla havuza girme engeline” son 3 yılda 10 ihlal kararı
1

BEĞENDİM

ABONE OL

İhlal kararını, Anayasa’nın eşitlik, din ve vicdan özgürlüğü maddeleri ile uluslararası hukuk kurallarına dayandıran Kurul, başvurularda, din ve inancını ortaya koyma özgürlüğünün hukuksuz şekilde zedelendiği sonucuna vardı.

 

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), son 3 yılda, haşemayla havuza girmesi engellenen kadınların başvurusunda ihlal kararları verdi.

Düzce‘nin Akçakoca ilçesinde site yöneticisi ile görevlisinin, site sakini kadının haşemayla havuza girmesine izin vermemesi, kişilerin dini inançları nedeniyle yaşam tarzına müdahaleyi gündeme getirdi.

Bu konuda ayrımcılığa uğrayanlar, hukuki haklarını kullanarak buna karşı çıktı. Bu kapsamda, TİHEK’e son 3 yılda yapılan 10 başvuruda ihlal kararı verildi.

 

Kurul, Antalya‘nın Gazipaşa ilçesinde site havuzuna haşemayla girmesine izin verilmeyen M.Ö. ve H.Ö’nün başvurusunda, “Başvuranın din ve inancı nedeniyle sunulan hizmetten diğer kişilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağının ihlal edildiği”ne hükmederek, site yönetimine 50 bin lira idari para cezası verdi.

 

Antalya’nın Serik ilçesinde de site havuzuna girişi engellenen B.A’nın başvurusunda, site yönetimine idari para cezası veren TİHEK, kararında şu değerlendirmelerde bulundu:

Tesettürlü mayo ya da diğer yüzücü giysileriyle havuza girilmesi arasında hijyen açısından bir fark bulunmadığı, dayanağı olan bir gerekçe sunulmayarak yalnızca varsayımsal bir değerlendirme ve ön yargı ile hareket edildiği, söz konusu müdahalenin salt bu haliyle meşru bir amaca matuf olmadığı, ölçülülük ilkesi ve onun alt ilkeleri olan elverişlilik, gereklilik ve orantılılık kriterlerini haiz olmadığı, başvuranın din ve inancını ortaya koyma özgürlüğünün hukuksuz şekilde zedelendiği anlaşılmaktadır.”

Antalya’nın Alanya ilçesinde ailesiyle tatil yapmak için otele rezervasyon yaptıran T.A, otelin internet sitesini incelediği sırada “Havuza haşemayla giriş yapılmamaktadır.” uyarısını fark etti. Otel yetkilisiyle görüştüğünde, otel havuzuna haşemayla girilmesine izin verilmeyeceği yanıtını alan T.A, rezervasyonunu iptal ettirmek zorunda kaldı.

TİHEK, T.A’nın başvurusunda, “Başvuranın inancı nedeniyle sunulan turizm hizmetinden diğer müşterilere kıyasla eşit bir şekilde yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine” karar vererek otel yönetimine idari para cezası uyguladı.

Ailesiyle tatil yapmak için sitede daire kiralayan Ö.Ş, site sakinlerinin kullanımına tahsis edilen havuza haşemayla girdiği sırada site görevlisince havuzdan çıkartıldı. Havuz giriş kuralları arasında haşemayla havuza girmenin yasak olduğuna dair bir ibareyi görmediğini belirterek, havuza girmeye devam etmek isteyen Ö.Ş’ye izin verilmedi. Ö.Ş’nin başvurusunda da ihlal kararı veren TİHEK, site yönetimine idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.

 

 

İzmir’in Dikili ilçesinde havuza haşemayla girmek isteyen Tuğçe Çetin’i, site kararını gerekçe göstererek engelleyen 3 sanığa verilen hapis cezaları istinafta onandı.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi, ilçede kiraladığı yazlıkta havuza haşemayla girmek isteyen Çetin’in site yöneticileri tarafından engellenmesine ilişkin Dikili 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçundan verilen 10’ar ay hapis cezasına ilişkin başvuruyu değerlendirdi.

Ceza Dairesi, kararında, tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, site yönetim kurulu başkanı sanık İ.Y. hakkında kurulan hüküm yönünden, ilk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu belirterek, başvuruyu esastan reddetti.

Diğer sanıklar M.D. ve H.G. hakkında da kurulan hükümler yönünden mahkemenin kararında esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığının aktarıldığı kararda, şunlar kaydedildi:

“Suç tarihinde sanık H.G. ve M.D’nin 65 yaşından büyük olması karşısında kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi, hukuka aykırı olup bu aykırılık yeniden yargılama ve duruşma yapılmasına gerek olmaksızın, düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan sanıklara verilen kısa süreli hapis cezasının 300 gün adli para cezasına çevrilmesine, sanıkların ekonomik ve şahsi hali göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı 20 lira olmak üzere 300 gün karşılığı olarak toplam 6 bin lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanıkların ekonomik ve şahsi halleri göz önüne alınarak birer ay arayla 20 eşit taksit halinde tahsiline karar verilmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildi.”

Dairenin kararıyla 3 sanığa verilen hapis cezaları onanmış oldu.

 

Benzer davalar için emsal teşkil edecek

Mağdur Tuğçe Çetin’in eşi Harun Çetin, AA muhabirine, haşemayla havuz veya denize girilmesinin engellenmesi gibi ayrımcılık içeren konularda site kararı alınmasının bir anlam ifade etmediğini söyledi.

Ayrımcılık kaynaklı yapılan engellemelerin suç teşkil ettiğini bildiren Çetin, söz konusu kararın ileride açılacak benzer davalar için emsal teşkil edeceğini belirtti.

Harun Çetin, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun da buna benzer birçok engellemeye para cezası verdiğini sözlerine ekledi.

Dava süreci

Dikili’de 2021 yılında ailece tatil amacıyla kiraladıkları villanın bulunduğu sitenin havuzuna haşemayla girmek isteyen Tuğçe Çetin, havuzu kullanmasına engel olan site yöneticisi, yardımcısı ve bir site sakini hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Bu kişiler hakkında Dikili 1. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Savunmalarında 2018’de yapılan site genel kurulu toplantısında site havuzuna haşemayla girilmesinin maliklerin oy birliğiyle yasaklandığını belirten sanıklar, olay günü Çetin’e bu kararı bildirdiklerini söylemişlerdi. “Hijyen” gerekçesiyle site genel kurulunda alınmış 14 Temmuz 2018 tarihli kararın yazılı olduğu site karar defterinin örneği de mahkemeye sunulmuştu.

Dikili 1. Asliye Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda sanıklar, site yönetim kurulu başkanı İ.Y, başkan yardımcısı M.D. ve site sakini H.G’yi “İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçundan 10’ar ay hapis cezasına çarptırmıştı.

Çetin’in “din ve inanç temelinde ayrımcılığa uğradığına” karar veren Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) da ilgili site yönetimine 5 bin lira idari para cezası uygulanmasını kararlaştırmıştı.

 

 

 

 

Ulusal ve uluslararası hukuk kuralları

Başvurularda, “din ve inanç temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği” hükmünü veren kurul, verdiği ihlal kararlarını, ulusal ve uluslararası hukukun şu maddelerine dayandırdı:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24. maddesi:

“Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.”

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 2. maddesi:

“Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.”

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi:

“Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir, bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. Din veya inancını açıklama özgürlüğü, sadece yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli sınırlamalara tabi tutulabilir.”

Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 18. maddesi:

“Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olacaktır. Bu hak, herkesin istediği dine ya da inanca sahip olması ya da bunları benimsemesi özgürlüğünü ve herkesin aleni veya özel olarak bireysel ya da başkaları ile birlikte toplu olarak, kendi din ya da inancını ibadet, icra, bunun icaplarını yerine getirme ya da öğretme bakımından ortaya koyma özgürlüğünü de içerir.

Hiç kimse, kendi seçtiği bir din ya da inanca sahip olma ya da bunu benimseme özgürlüğünü zedeleyecek bir baskıya maruz bırakılamaz.

Bir kimsenin kendi dinini veya inançlarını ortaya koyma özgürlüğüne ancak yasalarla belirlenen ve kamu güvenliğini, düzenini, sağlığını, ahlakını ya da başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli kısıtlamalar getirilebilir.”

 

Kaynak AA

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.